- gelişmemiş
- υποανάπτυκτoς
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
aptal — sf., Ar. abdāl 1) Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum. Y. Z. Ortaç 2) ünl., tkz. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben. T. Buğra Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cura — is. 1) Mızrap ile çalınan iki veya üç teli olan halk sazı 2) hlk. Bir çeşit küçük atmaca 3) sf., hlk. Ufak tefek, gelişmemiş Birleşik Sözler cura zurna … Çağatay Osmanlı Sözlük
cüce — sf. 1) Boyu, normalden çok daha kısa olan (kimse) 2) mec. Gelişmemiş (bitki) Cüce ağaçlar. Birleşik Sözler cüce aynası yer cücesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
değişik — sf., ği 1) Değiştirilmiş, muaddel Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince... 2) Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan Değişik bir oda takımı. 3) Çeşitli, farklı Değişik renkler. 4) is., hlk. Yedek iç çamaşırı, giyecek Hiç değişiğim kalmadı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
durağan — sf. 1) Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit Sessizce gezinecek çevresinde, durağan bir yıldız gibi gökle birlikte dönecek o. T. Oflazoğlu 2) mec. Etkin olmayan, gelişmemiş 3) fiz. Akışmaz Birleşik Sözler durağan elektrik … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelişmek — nsz, biy. 1) Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir. S. F. Abasıyanık 2) İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
genç — sf., ci 1) Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı Genç kızı bir gece pencerede görmüştü. H. Taner 2) Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan) Genç ağaç. Genç at. 3) Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç 4) Zihin bakımından yeterince… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri zekâlı — sf. Zekâ düzeyi gelişmemiş (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gücük — sf., ğü, hlk. 1) Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük 2) Kuyruksuz, kuyruğu kesik (hayvan) 3) is., mdn. Ağaç direklerin hazırlanması sırasında artakalan kısa parça Birleşik Sözler gücük ay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kassız — sf. Kasları gelişmemiş olan, adalesiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kel — sf., Far. kel 1) Saçı dökülmüş olan (kimse) 2) mec. Çıplak (doğa), yaprakları dökülmüş (bitki) Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu. S. F. Abasıyanık 3) mec. Gelişmemiş, cılız (bitki) Kel bir ağaç. 4) mec. İçinde az eşya bulunan… … Çağatay Osmanlı Sözlük